İtfa, İmhal ve Zamanaşımı

Yayınlanma: 27 Aralık 2018Son Güncellenme: 06 Temmuz 2021
İtfa, İmhal ve Zamanaşımı

Konu Özeti

Birbirinden farklı üç kavram olan itfa, imhal ve zamanaşımı takibin ilerleyişini engellemeye yönelik durumlardır. İtfa, borcun ödendiğine veya takibin iptaline yönelik, imhal, süre verildiğine dair bir duruma yönelik, zamanaşımı ise alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik durumlardır.

Bu konuda
  • İtfa kavramını
  • İmhal kavramını
  • Zamanaşımının takip hukukuna etkisini
öğreneceksiniz.

İtfa

  • İtfa sebebiyle iptal için üç şartın bulunması gerekir.
    1. İtfa sebebiyle takibin iptaline karar verilebilmesi için borcun ve yan borçların itfa edilmiş olması gerekir. Kısmen itfa edilmişse, takipte kısmen iptal olacaktır. İtfa ödeme değil borcu sona erdiren tüm hukuki sebeplerdir. Bağışlama, ibra, takas …vs.
    2. İtfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. Kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. Bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. İtiraz süresinin bitiminden önceki itfa ise, itirazın iptali davasında veya itirazın kaldırılmasında ileri sürülebilir. Takas olarak ileri sürülen alacağın takibin kesinleşmesinden sonra doğması gerekir.
    3. Borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir.
  • Borçlunun elinde borcunu ödediğine dair makbuz varsa, alacaklı bu makbuz altındaki imzayı inkar ederse, mahkeme inceleme yapmayacak, takibin iptali talebini reddedecektir.
  • Takibin iptali, icra takibinin yapıldığı yer icra mahkemesinden istenebilir. Takibin kesinleşmesinden paraların paylaştırılmasına kadar takibin iptali istenebilir.
  • Mahkeme, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, borçlunun sunduğu belgeler ile borcun itfa edildiği kanaatine varırsa, bu kararla takip durur ve karar kesinleşince o ana kadar yapılan tüm takip işlemleri iptal edilir. Bu karara karşı istinaf kanun yolu açıktır.
  • Bu karar kesin hüküm teşkil etmediği için alacaklı bu karara karşı alacaklı, alacak davası; borçlu da menfi tespit veya istirdat davası açabilir.

İmhal – Süre Verilmesi

  • Süre verilmesi durumunda iptalin ertelenmesi için üç şart gereklidir.
    1. Alacaklı, borçluya borcu ifa için süre vermiş olmalıdır. 
    2. Süre, takibin kesinleşmesinden sonra verilmiş olmalıdır.
    3. Süre verildiği, alacaklı tarafından verilen imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir senetle ispat edilmelidir.
  • Takibin ertelenmesi de takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden istenmelidir. Mahkeme süre verildiğini kabul ederse, süre içinde yapılan işlemler geri alınacaktır ve süre sona erene kadar takip işlemi yapılmayacaktır.
  • Mahkeme alacaklının süre verdiğini tespit eder ve borçluyu haklı görürse, takibin ertelenmesine karar verir. Kararda ne kadar süre ile takibin ertelendiği belirtilmelidir. Belirtilen süre için takip durur, takip işlemi yapılamaz. Haciz ve satış isteme süreleri devam edecektir.

Reklam

Madde 71 – Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.
Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır.

Zamanaşımı

  • Takibin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğraması durumunda borçlu her zaman icra mahkemesine başvurarak takibin geri bırakılmasını isteyebilecektir. Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı süreye tabi değildir. Zamanaşımı takip başladıktan sonra sona ermişse bunu ödeme emrine itiraz olarak ileri sürmelidir.
  • Alacaklının açtığı dava zamanaşımını kesen sebeplerdendir. Takibe konu alacak hangi zamanaşımı süresine tabi ise davadan sonrada o zamanaşımı işlemeye deva edecektir.
  • Takip kesinleştikten sonra alacaklı süresi içinde haciz veya satış istemezse, takip sona ermemekte, derdest olarak kalmalıdır. Haciz süresi içinde istenmezse dosya işlemden kaldırılır.
  • Derdest kalan dosya yenileme ile açılırsa takibe devam edilir. Takibe ilişkin son işlem tarihi ile yenileme talebi arasındaki sürede zamanaşımı süresi geçmiş olabilir. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklı takibe devam etmek isterse, takip kesinleştiği için borçlu icranın geri bırakılması yoluna başvurmalıdır.
  • Alacaklı zamanaşımının durduğunu veya kesildiğini iddia ediyorsa, bu iddiasını resmi belgelerle veya imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş belge ile ispat edebilir.
  • Mahkeme inceleme sonucu takibin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığı sonucuna varırsa, icranın geri bırakılmasına karar verir, takip iptal olmaz. Alacaklı bu kararın kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren 7 GÜN içinde zamanaşımının dolmadığını ve alacağını ispat için dava açabilir. Aksi halde, mahkemenin alacağın zamanaşımına uğradığı kararı kesin hüküm teşkil eder. Alacaklı bu süreden sonra genel mahkemelerde de dava açamaz.
  • Mahkeme zamanaşımı süresinin dolmadığına karar verirse takibe devam edilir. Bu karara karşı istinaf yoluna gidilebilir.
  • Alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığına mahkeme resmi belgelerle inceleyerek karar verecektir. Zamanaşımına uğradığı sonucuna varırsa, takibin geri bırakılmasına yani ertelenmesine karar verecektir. Alacaklı bu kararın kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren 7 GÜN içinde genel mahkemelerde dava açarak alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürebilir. Alacaklı süresi içinde dava açmazsa, alacağın zamanaşımına uğradığı kararı kesin hüküm teşkil eder.
Madde 33/a – İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.
Benzer İçerikler
Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı
İcra İflas Hukuku

Tasfiye İşlemi ve Alacaklılar Toplantısı

İflas masasının oluşmasından sonra gerekli işlemler yapılarak malların tespiti ve muhafazası sağlanı...

İçeriğe Git>
İhtiyati Haciz
İcra İflas Hukuku

İhtiyati Haciz

HMK'da düzenlenen geçici hukuki korumalar gibi İcra İflas Kanununda da geçici hukuki korumalara yer...

İçeriğe Git>
Menfi Tespit ve İstirdat Davaları
İcra İflas Hukuku

Menfi Tespit ve İstirdat Davaları

Menfi tespit ve istirdat davalarını açıkladığımız yazımızda özellikle takipten önce veya sonra açıla...

İçeriğe Git>
İflas Organları ve İflasa Tabi Olanlar
İcra İflas Hukuku

İflas Organları ve İflasa Tabi Olanlar

İflas hukukuna yönelik olarak genel özelliklerin bahsedildiği yazımızda iflasa tabi olanlar, iflas i...

İçeriğe Git>
Cebri İcra Çeşitleri ve İlkeler
İcra İflas Hukuku

Cebri İcra Çeşitleri ve İlkeler

Cebri icra cüzi icra ve külli icra olarak ayrıma tutulabilir. Cüzi icra bireylerin alacaklarını elde...

İçeriğe Git>
Üçüncü Kişilerdeki Malların Haczi – İhbarnameler
İcra İflas Hukuku

Üçüncü Kişilerdeki Malların Haczi – İhbarnameler

Haciz işlemi sırasında haczedilen mallardan üçüncü kişilere ait olanlar için İİK. 89. madde hükümler...

İçeriğe Git>
Copyright © 2023 Bikifi
Instagram Logo
Twitter Logo
Facebook Logo